Başkanımız Faruk Eczacıbaşı, Posta gazetesinden Faik Gürses’e verdiği röportajda kulübümüzün tarihi ve hedefleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“Eczacıbaşı artık voleybolun bir efsanesiydi”
Kulübümüzün, 1966 yılında, sporun profesyonelce yapılmasına imkân sağlamak ve başarılı, eğitimli ve ahlaklı sporcular yetiştirmek gibi çok önemli bir amaçla kurulduğunu anlatan Başkanımız, ilk şampiyonlukta neler hissettiğini “Kadın Voleybol Takımımız, ilk Türkiye Şampiyonluğu’nu 1972-1973 sezonunda yaşadı. O zamanlar daha gençtim, kulübümüzün hızlı ve sağlam yükselişi hepimizi heyecanlandırıyordu. O sezondan sonra 17 kez üst üste şampiyon olarak rekor kırdık ve tarihe geçtik. Eczacıbaşı artık voleybolun bir efsanesiydi” sözleriyle ifade etti.
Atatürk’ün kızları
Başkanımız, takımımızın “Atatürk’ün kızları” olarak anılmasıyla ilgili, “Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun ilkeleri doğrultusunda ilerleyen bir kulüp olmaktan gurur duyuyoruz. Eczacıbaşı Spor Kulübü, uluslararası arenada Türkiye’ye, ilk önemli voleybol başarısını 1980 yılında, Avrupa İkincisi olarak yaşattı. Ülkemizin adını duyurmaktan onur duyduğumuz bu başarıda oyuncularımızı, Türk basını ‘Atatürk’ün kızları’ olarak nitelendirdi. O günden bu yana da bu şekilde anılıyoruz. Benim için çok gurur verici bir söylem” diye konuştu.
Kendine güvenen Türk kadını
Genç takımımıza verdiği tavsiyeleri, “Bugünün genç kızlarının yarının kendine güvenen Türk kadınları olmalarını istiyoruz. Bu nedenle genç oyuncularımıza her zaman, kendilerini geliştirmeleri gerektiğini hatırlatıyor, hayatın içinde sadece sporcu olarak değil güçlü bir birey olarak da yer almalarını istiyoruz” diye aktaran Başkanımız, gençlere eğitimlerine önem vermelerini, spor yapmalarını ve kitap okumalarını öğütledi.
Hedefimizden şaşmayarak disiplinli çalışmaya devam ettiğimiz sürece başarıların gelmeye devam ettiğini belirten Faruk Eczacıbaşı, “28 Türkiye Şampiyonluğu’yla ülkemizde en ön sırada yolumuza devam ediyoruz. Dünya ve Avrupa Şampiyonlukları’yla da adımızı duyurarak, Türkiye’yi temsil etmekten gurur duyuyoruz. Her sezon bütün kupalara talibiz. Bu hedefle daha birçok başarıya imza atacağımıza inanıyorum. Ancak bazı başarıların maçlarla değil amaçlarla kazanıldığına gönülden inanıyoruz. Bu felsefeyi benimseyerek Türkiye’de kadın voleyboluna vermiş olduğumuz katkıların ve elde ettiğimiz başarıların bizdeki yeri çok ayrı” diye konuştu.
Kadınlar ve Spor Dünya Ödülü
Kulübümüzün, 2018 yılında, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) Kadınlar ve Spor Dünya Ödülü’ne layık görülmesiyle ilgili hislerini “Kadın voleybolunda dünyanın öncü kulüplerinden biri olarak, binlerce genç kıza voleybol oynama imkânı sunma ve kadınların spordaki varlığını artırmaya yönelik çalışmalarımız nedeniyle, 2018 yılında, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) ‘Kadınlar ve Spor Dünya Ödülü’ne’ layık görüldük. Arjantin’de ödülün verildiği gün her projenin başında çakı gibi ne istediğini bilen kadınlar vardı. Tüm kıtalardan gelenler kadındı ve sonunda ödül için ben çıktım kürsüye. Onların arasından sıyrılmış olmak çok güzeldi ve çok anlamlıydı. Çünkü bu ödülün, spor alanında kazandığımız kupalarla ya da uluslararası başarılarımızla doğrudan bir ilgisi yok. Eczacıbaşı Spor Kulübü, erkek basketbolu ile çıktığı yola kadın voleybolunu seçerek devam etti. Tüm kaynak ve yatırımlarını bu alana yönelterek, sporun kadınlar için daha ulaşılabilir olmasını sağladı. Kadın ve kız çocuklarının voleybola katılımını artırdı. IOC ödülüyle de bu çabalarımız taçlandırılmış oldu” sözleriyle ifade etti.
“Türkiye, artık kadın voleybolunda daimi bir yere sahip”
Türkiye’nin kadın voleybolundaki konumunu değerlendiren Başkanımız, “Türkiye, artık kadın voleybolunda en üst liglerde daimi bir yere sahip. Çünkü sağlam bir altyapımız var. Antrenörler ve oyuncular buna göre yetişiyor. Kızlarımızın da önünde ilham alabilecekleri çok önemli örnekler var. Belki üst üste senelerce dünya şampiyonlukları elde edemeyebiliriz. Ancak Türkiye’de kadın voleybolunu emek vererek bugünlere getirdik ve bu noktadan sonra da doğru yönetildiği takdirde, yine en üstlerde olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.